Adıyaman STK Platformu’nun, Adıyaman Belediyesi tarafından düzenlenecek Melek Mosso konserine yönelik iptal çağrısı, gerekçe olarak “kültürel kodlar”, “manevi değerler” ve “toplumsal duyarlılık” gibi ifadelerle sunuldu. Bu kavramlar ilk bakışta ciddiyet taşıyor gibi görünse de, altını kazıdığımızda ortaya çıkan tablo, maalesef bu söylemlerin çok ötesinde bir gerçekliği ortaya koyuyor.
Aynı platform, kentin bugüne dek yaşadığı en büyük acılar karşısında sessiz kaldı. “Asrın felaketi” olarak anılan büyük depremde yitirdiğimiz binlerce can, hâlâ konteynerlerde yaşam mücadelesi veren insanlar, çözülemeyen altyapı sorunları, durma noktasına gelen tarım ve baraj projeleri, kentleşemeyen şehir yapısı, genç işsizliği, gençlerin zehirlenmesi, trafik çilesi ve eğitimdeki derin eşitsizlikler hakkında tek bir açıklama yapılmadı.
Ancak söz konusu bir konser olduğunda, “toplumsal hassasiyet” birdenbire hatırlandı.
Bu çifte standart kabul edilemez.
Toplumsal duyarlılık; sadece belirli yaşam tarzlarına, seçilmiş değerlere ya da dar bir dünya görüşüne göre değil, toplumun tamamına yönelik olmalıdır. Aksi hâlde bu tavır, duyarlılık değil sansürcülük; hassasiyet değil dayatma olur.
Adıyaman, tek bir inançtan, fikirden ya da anlayıştan ibaret değildir. Bu şehir, çok sesli, çok renkli ve çok kimliklidir. Bu çeşitliliği tehdit olarak görmek yerine, bir zenginlik olarak kabul etmek gerekir.
Adıyaman halkı, büyük bir felaketin ardından ayağa kalkmaya çalışırken, sansüre değil; sanata, morale ve toplumsal dayanışmaya ihtiyaç duymaktadır.